Beşiktaş’ta 3 gün içinde olanlar, yönetimin ne halde olduğunun kanıtı. Bir anda çözüldü Yönetim Kurulu, zaten daha önceleri sadece isimleri ile orada olan yöneticiler mevcuttu. Bunu Yıldırım Demirören’nin yönetim tarzı da destekledi. Onun için yönetimde söz sahibi bir çok kişinin bulunması, kolektif ve verimli bir çalışma stili değil. Ona göre herkes bir fikir ortaya koyarsa, herkesin işine karışması anlamına gelir. Bu yüzdende senelerden beri Yıldırım Demirören’nin bir doğrusu sonrası, on yanlış geliyor.
Zapotocny ve Sivok’un, Beşiktaş’a transferleri çok konuşuldu. Her iki oyuncunun bir önceki transfer döneminde, alındıkları paranın çeyreğine teklif edilmesi ve alınılmaması iddia edilmişti. Bu iki transferde ise asıl önemli iddia; Zapotocny ve Sivok’un, aslında 4.5 Milyon Euro’a alınmışken, kulübe edilen faturanın iki katı olması. Beşiktaş, bugün 3 Milyon Euro Udinese kulübüne borç ödemek zorunda kaldı. Kasasında nakiti olmayan bir kulübün yaptığı gibi başkan çek defterini cebinden çıkartıp, üstünü karaladı. Bir yandan da Beşiktaş’ın borç hanesine bir satır daha ekledi.
Diğer olay ise Aktif Reklam ile yapılan sözleşme feshinde, yapılan uygunsuzluk. Hakkı olmayan şekilde kulübün sözleşmeyi iptal ettirmesi sonucu, açılan davada Beşiktaş 10 Milyon ödemeye mahkum edildi. Bir kulüp yapılan sözleşmeden memnun olmayabilir, daha iyi bir anlaşma zemini hazırlanmış olabilir. Bu sebeplerden dolayı mevcut sözleşmenin feshini de istemiş olabilir. Ancak bunu yaparken kulüp avukatına yasal yükümlülükler sorulur, devam eden sözleşmenin diğer tarafı ile anlaşma yoluna gidilir. Mali işlerden Sorumlu yönetici, sözleşme iptali sonrasında olabilecek sorunları veya avantajları dile getirir. Tabi bunların hepsi normal bir kulüp yönetiminde geçerli olurken, Beşiktaş Yönetim Kurulu için bu söz konusu değil.
Beşiktaş, sırf Yıldırım Demirören’nin bu yönetim tarzı yüzünden bugün gereksiz borçlanma içindedir. Del Bosque’ye ödenen 8 Milyon Euro, Aktif Reklam’a ödenecek 10 Milyon Dolar ve iddialar doğruysa Sivok ve Zapotocny transferinde kulübün kasasından çıkan ekstra 4.5 Milyon Euro. Sadece yöentimin kendi hatalarından kaynaklı borçlanmanın, bugün ki TL karşılığı hemen hemen Yıldırım Demirören’e olan borcun yarısı. Yıldırım Demirören her seferinde, kulübe yardım ettiğini, çocuklarının rızkı olduğunu vurgularken, Beşiktaş’ı paraya muhtaç ve başkanından borç alacak duruma kendi hatalarının getirdiğinin farkında değil.
Bir gün borçları ödeme sırası geldiğinde Beşiktaş, bu borçları bir şekilde kapatır. İki yıl transfer yapmaz, Avrupa’dan gelen parayı oraya aktarır vs. Yıldırım Demirören, kaybettirdiği şeylerin hesabını nasıl ödeyecek? Beşiktaş bugün saygınlığını, öz kaynağını, amatör branşlarını, güvenirliliğini, taraftarını, Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan her şeyi kaybetti. Bunun karşılığı hangi parayla ödenir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder