Ne Rüya Takım Ama!

Dexia Mons mağlubiyetiyle, EuroCup’a veda eden ve belki de daha önce defalarca söylediğimiz gibi çöküşün n büyük adımını atan Beşiktaş’ın bazı kişilerin elinde oyuncak olduğu aşikar. Yaz boyunca Beşiktaş, var olduğu zamandan bu yana belki de en çok spekülasyon yaşadığı transfer dönemi geçirdi. Menajerler ve onların çıkarlarını, kendi çıkarlarına dönüştürmek isteyen kişiler tarafından sosyal medya hesapları üzerinde yaratılan suni günden, hedef göstermeler, süreci değiştirmeler fazlasıyla görüldü.

Tabi bu durumundan en çok Beşiktaş zarar görürken, taraftarın gözü boyandı, 2 liralık oyuncular 4 liraya imza attı. Menajerler alacaklarını kapadı, yardım edenlerde cebindeki boşluğu.

Serencebey ve BjkBasket yazarlarından Hürol Yöney, Beşiktaş’ın bütün yaz boyunca transfer gündemini ele almış. Tabi başkalarının kendi elleriyle yarattığı gündem.

Rüzgar gibi, gelmeleri ve gitmeleri (!) bir oldu bu yıldızların.
Andre Smith, Benjamin Eze, Charles Smith, Judson Wallace, Vladimir Golubovic, Vince Carter, Corey Maggette, Zaza Pachulia, Ersan İlyasova, Hido Türkoğlu, Mehmet Okur, Cemal Nalga, Caner Ercan, Ersin Görkem, Evren Büker, Nedim Yücel, Ali Karadeniz (Wright), Renaldas Seubutis, Kaspars Kambala, Erkan Veyseloğlu, Yunus Çankaya, Ömer Aşık, Will McDonald, Daniel Ewing, Jamal Crawford, Carlos Delfino, Kobe Bryant, Anthony Parker, Joel Freeland, Milko Bjelica, Reha Öz, Pero Antic, Tarıq Kirksay, Kevin Durant, Matjaz Smodis, Donatas Motiejunas, Mario Kasun, Kyrylo Fesenko.
Evet yanlış görümüyorsunuz yukarıda yazılan isimler yaz boyu transfer döneminde takımla ilişkilerindirildi. Kırka yakın isim ve ne kadar mükemmel bir skala değil mi ? Kobe ve Durant’dan tutun da milli takımın yıldızlarına kadar her isim var bir rüya takım gibi,  hayal dünyasında; lig ve Avrupa şampiyonu olmuşuz biz, gerçek Dünya neyimize! Sosyal medyadan yapılan umut tacirliği bunu kullanmak isteyen, gırtlağına kadar populizmin esiri olmuş ve Beşiktaş’ı kullanan oluşumlar. İşte sonucu bu hafta görüldü, ezeli rakibinin Euro Lige katılmasının ertesinde Beşiktaş üç numaralı kupa Euro Challenge’ın yolunu tutmuştur.
Temmuz ortasından beri adeta geliyorum diyen tabloyu sıkça dile getirmeye başlayanlara, aşırı karamsar veya pesimist yakıştırması yapıldı ve insanları olabilecekleri öngürmesi büyük bir dezenformasyonla engellendi. Hatta bu noktada Orkun Çolakoğlu’nu şahsım adına kutluyorum. Yaz boyu kontrat feshine zorlanması için sürekli idman yaptırılan Bekir, Cüneyt ve Serhat hadisesini şubenin yüzüne inatla vurmaya devam etti ve başkaları gibi kafasını kuma gömmedi.
Tüm bu olanlara ek olarak yaşadıklarım ve gördüklerim şunu net olarak göstermiştir ki başıboş kalan bir kulüp transfer döneminde menajerlerin elinde oyuncak olur ki, ligimizde bir çok takımın kuruluş aşamasında artık oyun sisteminin en son düşünülen şey olduğu çok ama çok net gözler önüne serilmiştir. Neticede buna çanak tutan herkesin Beşiktaş’a verdiği zararın boyutları Dexia yenilgisinden de çok ama çok daha büyüktür. Ne kötüdür ki bu kötü durumun mesulu olanlar 2-3 gün için sessizliğe bürünecek olayın sıcaklığının geçmesini bekleyip sonra tekrar hiç bir şey olmamış gibi ortaya çıkacaklardır.
İşin taraftar kısmına gelince görünen o ki yönetim interneti oldukça iyi kullanıp kitleleri gayet güzel bir şekilde manipule edebiliyor ve hedef gösterdiği kişileri taraftar ve kamuoyunun linç etmesine sebebiyet verecek kadar ortamı kaşıyor. Koçluklarını sonuna kadar eleştirebilirsiniz ama kulübünün ekonomik şartlarını her zaman koruyan insanların kulüpten gidiş arifesindeki taraftarın takındığı tutum, vefa ve teşekkür kültürünün yozlaşma sonucu tamamen kaybolması mevcut tabloyu hazırlamıştır. O yüzden Dexia Mons’a elenmek üzülerek söylüyorum ki bir hakediştir.

BjkBasket.com/Hürol Yöney  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder