Uzun yıllardan beri Türk futbolunda olanların yaptıkları, yapmak istedikleri ülkede ki futbolu bitirme noktasına gelmişti. 3 Temmuz sabahında yaşananlar her şeyi çok açık ortaya koymuştu. Futbol bizim sevdiğimiz, olmasını istediğimiz, yaşadığımız futbol değil artık. Futbolun belki de bu kadar büyümesinde en büyük rolü olan taraftar, artık sadece etkisiz eleman konumunda.
Önce konfeti, sonra meşale, yarı yarıya bölüşülen tribünler, zaman zaman pankartlar yasaklandı. Taraftarın yapabileceği her şey kısıtlandı. Onların artık yapması gereken sadece yaptıkları mesaide kazandıkları parayı, kulübün mağazasında harcamaktı. Bunu yapmıyorsanız taraftar değilsiniz artık. Çünkü işleyiş, düzen böyle… Kulüp daha çok para kazanır, daha iyi kadro kurar, sahaya çıkıp oynar ve galip gelir. Senin destek vermen gerekmez, sadece tribün boş gözükmesin yeter. Sen sahaya iyi futbolcu çıkarılması için para ver yeter, gerisine karışma.
Dün ise hem Beşiktaş taraftarının, hem de Fenerbahçe taraftarının futboldan alabileceği haz ve mutluluk duygusu elinden alındı. Tribüne gelen taraftar için deplasman tribününde rakip taraftarın yoksa orda olmanın anlamı yok. Deplasman tribününe gelen taraftarın ise duygusunu anlatmaya gerek yok. Alınan kararın skandal olduğu kesin, futbola şikeyle başlayan play-offla vurulan darbenin son noktası artık bu. TFF, İl Güvenlik Kurulu’nun kararı olduğu, Fenerbahçe ise Beşiktaş’ın istediğini beyan etti. Beşiktaş, herkesin ortak kararının bu olduğunu söyledi ve ülkede ki durumu bahane etti. Son olarak ise Valilik, “BJK - FB maçı için alınacak güvenlik önlemleri ile ilgili toplantıda kulüplerin stada getirecekleri seyirci konusunda herhangi yasaklayıcı bir karar alınmamıştır.” Açıklamasını yaptı. Herkes başka birini hedef gösteriyor.
Futbol önemsenmiyor, taraftar kimsenin umrunda değil. Yönetenler ve yönetilenlerin tek amacı; kurulan bu çarkın eksiksiz ve aynı düzende yürümesi. Ancak unuttukları birşey var. Futbol adına yaratılan herşeyin çıkış noktası tribünda ve ekranın başında yer alan taraftar. Onlar yok olduğu andan itibaren ne reklamın, ne marka değerin, nede sunmak zorunda olduğun bir futbol kalacak. Beşiktaş taraftarı, sadece 15 Bin bilet almış, stad 33 Bin kişilik ve Beşiktaş taraftarı ilk kez bir derbide stadı doldurmayacak. Hala bazı şeyler bu kadar açıkken, neyin çabası bunlar?
Önce konfeti, sonra meşale, yarı yarıya bölüşülen tribünler, zaman zaman pankartlar yasaklandı. Taraftarın yapabileceği her şey kısıtlandı. Onların artık yapması gereken sadece yaptıkları mesaide kazandıkları parayı, kulübün mağazasında harcamaktı. Bunu yapmıyorsanız taraftar değilsiniz artık. Çünkü işleyiş, düzen böyle… Kulüp daha çok para kazanır, daha iyi kadro kurar, sahaya çıkıp oynar ve galip gelir. Senin destek vermen gerekmez, sadece tribün boş gözükmesin yeter. Sen sahaya iyi futbolcu çıkarılması için para ver yeter, gerisine karışma.
Dün ise hem Beşiktaş taraftarının, hem de Fenerbahçe taraftarının futboldan alabileceği haz ve mutluluk duygusu elinden alındı. Tribüne gelen taraftar için deplasman tribününde rakip taraftarın yoksa orda olmanın anlamı yok. Deplasman tribününe gelen taraftarın ise duygusunu anlatmaya gerek yok. Alınan kararın skandal olduğu kesin, futbola şikeyle başlayan play-offla vurulan darbenin son noktası artık bu. TFF, İl Güvenlik Kurulu’nun kararı olduğu, Fenerbahçe ise Beşiktaş’ın istediğini beyan etti. Beşiktaş, herkesin ortak kararının bu olduğunu söyledi ve ülkede ki durumu bahane etti. Son olarak ise Valilik, “BJK - FB maçı için alınacak güvenlik önlemleri ile ilgili toplantıda kulüplerin stada getirecekleri seyirci konusunda herhangi yasaklayıcı bir karar alınmamıştır.” Açıklamasını yaptı. Herkes başka birini hedef gösteriyor.
Futbol önemsenmiyor, taraftar kimsenin umrunda değil. Yönetenler ve yönetilenlerin tek amacı; kurulan bu çarkın eksiksiz ve aynı düzende yürümesi. Ancak unuttukları birşey var. Futbol adına yaratılan herşeyin çıkış noktası tribünda ve ekranın başında yer alan taraftar. Onlar yok olduğu andan itibaren ne reklamın, ne marka değerin, nede sunmak zorunda olduğun bir futbol kalacak. Beşiktaş taraftarı, sadece 15 Bin bilet almış, stad 33 Bin kişilik ve Beşiktaş taraftarı ilk kez bir derbide stadı doldurmayacak. Hala bazı şeyler bu kadar açıkken, neyin çabası bunlar?
2 yorum:
Bugün stadda olacağım, dolmazsa üzülürüm.
Ama bu aralar başımıza gelen her türlü kötü şeyi 'Acaba Demirören'in gidişine vesile olur mu?' diye düşünüyorum. YETER diyebilecek miyiz acaba..
Bu kongre yapısıyla Demirören'nin gönderilmesi zor. Gitse bile yerine gelen farklı olur mu? Sanmıyorum
Yorum Gönder